Sosyal Medya

Dünya

ABD’nin ‘kaza’ saldırısının içerdiği mesajlar

Fırat Kalkanı Operasyonu, Türkiye’nin 15 Temmuz’da savuşturduğu darbeyi ve kazandığı zaferi referans alan bir moral üstünlüğün somutlaştırılmasıydı.



Nihal Bengisu Karaca - Habertürk

Fırat Kalkanı Operasyonu, Türkiye’nin 15 Temmuz’da savuÅŸturduÄŸu darbeyi ve kazandığı zaferi referans alan bir moral üstünlüğün somutlaÅŸtırılmasıydı. Operasyon ABD’nin onayı ve desteÄŸiyle deÄŸil, operasyona karşı çıkamayacak kadar açığa düşmüş olmasından kaynaklanan fırsat aralığında gerçekleÅŸtirildi. Kaldı ki, Gaziantep’te bir düğünü kana bulayan IŞİD-DAEÅž’e karşı mücadeleye karar vermiÅŸ bir ülkeyi “durdurmak” ABD’nin bugüne kadar sattığı iddialarla ters düşerdi. Bu iklimi kullandık, ÖSO’yu destekleyerek Cerablus’un IŞİD’den temizlenmesini saÄŸladık, PYD’nin silahlı güçlerini Fırat’ın doÄŸusuna süpürme iddiamız ise sürüyor.

Sözün özü: Türkiye, ABD’nin IŞİD’den kurtulma motivasyonunu “yolluk” yaptı ama asıl onayı Rusya’dan aldı. Çünkü operasyonun kendisi deÄŸil ama sonuçları bazı deÄŸiÅŸikliklere yol açabilecek güçte. Misal muhalifler rejimle masaya oturacak ve ÅŸartlarını kabul ettirecek kadar güç kazanabilir. Bu ihtimalin Rusya, ABD ve Ä°ran’ı farklı açılardan ilgilendirecek ve beklentilerini saÄŸlama almaya teÅŸvik edecek nitelikte olduÄŸu tartışılmaz.

Söz konusu deÄŸiÅŸim en çok ABD ile Ä°ran’ı etkileyecektir. Çünkü Rusya’nın BeÅŸar Esad’ı korumak-kollamakla ilgili bir meselesi yok, PYD-PKK ile ilgili korumacılığı konjonktürel ve sadece Türkiye’yi yıpratmak içindi, geçti. Asıl itibarıyla rejimin ve çıkarlarının garanti altına alınmasını istiyor. ABD-Ä°ran ise “Esad’sız olmaz” çizgisini benimsiyorlar. Ä°ran’ın Kasım Süleymani’si, PYD’nin kantonlaÅŸma ve onları birleÅŸtirme stratejisine en az ABD kadar destek verdi. Esad giderse buralar radikal Sünnilere kalır zihniyetinde de ortaklaşıyorlar.

Burada önemli olan Rusya’nın; “ne idüğü belirsiz” Suriye politikasıyla Türkiye ile beraber pek çok Avrupa ülkesini de maceraya sürüklemiÅŸ olan ABD’ye oranla daha anlaşılabilir olması. Uzun bir süre “Kim kaybediyorsa onu destekle” politikasıyla Suriye’nin kan gölü haline gelmesine neden olmuÅŸ ABD, Esad’a kol kanat gerdiÄŸi, PYD-PKK’ya kol kanat gerdiÄŸi, Esad terörünü, Ä°ran’ın gönderdiÄŸi milislerin terörünü ve Ä°ran’la baÄŸlantılı olarak Hizbullah’ın terörünü makul gördüğü için Suriye’deki savaÅŸ bitmiyor. Sadece IŞİD’i sindirmekle ilgilenen ABD, sık sık yakınlarda Halep’te yaptığı gibi IŞİD dışındaki muhalifleri de vuruyor. ÖSO’nun Çobanbey’de ABD askerlerini protesto etmesi, bu bakımdan oldukça anlaşılır. Obama’nın dış politika danışmanlığını yapan Philip Gordon, “Suriye Ãœzerine Tekrar Kafa Yorma Zamanı” isimli makalesinde, “Esad’a karşı olanları destekleyeceÄŸiz diye bize 11 Eylül saldırısını gerçekleÅŸtirmiÅŸ olan bir zihniyeti destekleyemeyiz” diyordu. Anlaşılan ÖSO’daki bazı birlikler de, “IŞİD’e karşıyız diye bütün Müslüman Suriyelileri IŞİD kefesine koyup vuran ABD ile ortak hareket edemeyiz” diye düşündü.

Bütün bunlara YPG’nin Telabyad’daki mevzilerine ABD bayrağı asarak ne söylemeye çalıştığını da ekleyin. Kendisini Marksist Leninist-antiemperyalist diye satan PYD-PKK’nın hem de bir “örgüt” olarak ABD’ye kalp emojili mesajlar göndermesindeki tıynetsizliÄŸi ve vasıfsızlığı bir yana bırakırsak, YPG’nin yani PKK-PYD’nin ne yaptığını gayet iyi bildiÄŸi sonucuna varabiliriz.

“Türklerin, Arapların, Kürtlerin, Türkmenlerin ve hatta uzun vadede Farisilerin kalbine nakÅŸedilecek bir tümör mü arıyorsun? O benim. Beni seç. Hatta zaten seçtin. Seçiminin arkasında dur” diyor.

Bütün bunlar da ABD’nin, Suriye’nin Deyrizor kentinde rejim unsurlarını 40 dakika boyunca neden bombaladığına dair fikir veriyor.

Kaza olduğuna inanmakta zorlandığımı anlamışsınızdır. İstihbarati haber alma ve doğru noktayı tayin konusunda olabilecek en iyi imkânlara sahip bir süper gücün yanılgısının 40 dakika sürmesine inanmak zor.

ABD, rejim unsurlarını bombalayarak ÅŸunu söylemeye çalışıyor: “Evet radikal güçlere karşı Esad’ı destekliyorum ama unutmayın ki, Esad’ı bitirecek olan da sadece benim.” Böylece kendisinin mevcut konumuna göre alınan pozisyonların kırılganlığına dikkat çekiyor Washington-Pentagon.

ABD’nin “kaza” saldırısının birinci muhatabı Türkiye. Hâlâ “Esad’la olmaz” çizgisinde olan, PYD ile ittifakından rahatsız ve 15 Temmuz darbesinin arkasındaki durumunu teÅŸhis etmiÅŸ olan Türkiye’nin dikkat dağınıklığına karşı “Buradayım” gösterisi yapıyor. Bir yandan da hem Türkiye’ye hem de diÄŸer aktörlere “Unutmayın” diyor, “Ben bir gecede pozisyon deÄŸiÅŸtirebilir ve bunu sadece büyük devletlere tanınan kıvrak davranma hakkıyla tolere edebilirim. Ama siz edemezsiniz”.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.